Hayatları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hayatları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ekim 2015 Cuma

Şamil Sam hayatını kaybeti !!!!

Şamil Sam hayatını kaybetii !!!!
"Boğazın Boğası" lakaplı Sinan Şamil Sam kimdir ? Evet efsanevi Profesyonel ağır siklet boks sampiyonumuz Şamil Sam'ı kaybettik Allah rahmet eylesin.. Aslen Karslı olan efsanevi boksörümüz 24 Haziran 1974te Almanyanın Frankfurt kentinde dünyaya geldi. Liseyi Ankarada İbni Sina lisesinde okuyan Şamil Sam okul çevresinde kız arkadaşına laf atanlara bi ton dayak atarak ün yapmıştır.

120 kilo ve 1.92m boyunda olan Şamil Sam, 9 defa türkiye şampiyonu oldu. Yıl 1992 olduğunda Gençler Dünya şampiyonu oldu ve ülkemizi gururlandırdı. 1993te Vize-Avrupa, 1995te Dünya ikincisi olan Efsanevi boksör 1999 yılına gelindiğinde ise büyüklerde Amatör boks Dünya şampiyonasını kazanarak ülkemizin bir kez daha gurur kaynağı olmuştur. Efsanevi boksör 2000 yılına gelindeiğinde profesyonel olmuş ve 2002’de Polonya‘lı rakibi Przemyslaw Saleta karşı Avrupa Şampiyonluğu için ringe çıktı ve yedinci raundda nakavtla yenerek Avrupa şampiyonu oldu. Yaptı maçların 35inin 31ini kazandı ve bunların 16sı nakavtladır.
 2004 te Güney Almanyanın Kempten kentinde Rus boksör Denis Bakthov’a karşı ringe çıktı ve 10. raundda nakavtla yenerek WBC klasmanında "Dünya Kıtalararası Ağırsıklet Boks Şampiyonu" oldu. Tarihler 11 haziran 2005i gösterdiğinde WBC Dünya Kıtalarası Ağırsiklet Boks Şampiyonası unvan maçında Ugandalı Peter Okhello’yı sayıyla yenerek ünvanını korumuş fakat bundan kısa bir süre sonra WBC Dünya Ağır siklet eliminasyon maçında rakibi Rus Oleg Maskaev’e hakem kararıyla yenildi.
 Şamil Sam efsanevi boksörler arasına sokan "4 sol - 1 sağ" taktiğidir. Efsanevi boksör kendine has bu taktiğiyle rakiplerine 4 defa sol direk yumruk atar ve sonrasında öldürücü sağ kroşeyle rakiplerini yere serer. Ne yazıkki efsanevi boksör 2010 yılında karaciğer yetmezliğiyle hastaneye kaldırılmış kardeşinden alınan karaciğerle sağlığına kavuşmuştur daha sonra tekrar başgösteren karaciğer yetmezliğiyle bir kez daha hastaneye kaldırılmış ve tedavi altına alınmaya başlanmıştır.
Tarihler 30.10.2015 i gösterdiğinde ise Efsanevi Ağır Siklet Boks Şampiyonu SİNAN ŞAMİL SAM'ı kaybetmiş bulunmaktayız. Allah Rahmet Eylesin..

29 Ekim 2015 Perşembe

Başbakan Adnan Menderes'in Hayatı

Başbakan Adnan Menderes'in Hayatı
Geleceğin Başbakanı olacak Ali Adnan 1899 yılında Egenin güzel şehri Aydın da gözlerini dünyaya açtı. İbrahim Ethem bey ve Tevhide hanımın oğulları olarak dünyaya geldi Ali Adnan. Annesi Tevhide hanımın babası Hacı Ali Paşazade, Aydının önde gelen Ailelerinden biriydi ve kızına miras olarak Çakırbeylide 35 bin dönüm arazi bırakmıştı.Anlı şanlı itibarlı ve zengin bir aileydi Ali Adnanın anne tarafı. Ali Adnan 2.5 yaşında veremden annesini ve babasını kaybetmenin hüznünü yaşıyordu. Küçük Ali Adnan annesi ve babasını kaybedince ablasına bağlandı fakat 6 yaşına geldiğinde ablasınında ölümü o minik kalbi derinden sarsmıştı.

Küçücük yaşta acıyı birden tadıyordu geleceğin kudretli Başbakanı.Yumşak huyluluğu ve merhametliliği yaşadığı o acılardan sonra mizacı oluyordu.Öksüz ve yetimliğin verdiği mahcubiyetse ana karakterleri arasına girmişti.Annesinden babasından alamadığı Şevkati onların yerine babannesi tarafından veriliyordu ve bu Adnan menderesin öne çıkan kişilik özellikleri haline gelmişti.Fikret hanım sık sık nasihatlerde bulunurdu torununa oda can kulağıyla dinlerdi babannesini ve en çok toprak sevgisinden bahsederdi babannesi ve bir nasihatinde "Senin gibi on binlerce dönüm araziye sahip olan bir insanın çiftliğini yüz üstü bırakması affedilemez bir günahtır" demişti. Bu nasihatler gençlik dönemindeki çiftlik yaşamına yön vermiştir.
Tahsil hayatına İzmir İttihat ve Terakki Mektebi’nde başlayan Adnan Bey, Kızılçulu Amerikan Koleji’nde okurken misyonerlerle başı derde girdiği için, çeşitli makamlara müracaat etti. Müracaat ettiği makamların birinin başında Celal Bayar vardı. Bayar’la böyle tanışmış oldu.
Ankara Hukuk fakültesini bitiren Adnan bey askerliğini yedek subay olarak yapmıştır.Daha sonra 1.Dünya savaşı başgsterdiğinden Sökede piyade Albay yaveri olarak savaşa katılmıştır.
1930 senesinde Ali Fethi Okyar tarafından kurulan Serbest Fırkanın Aydın teşkilatını kurarak başkan olmuştur.Bu parti kapatılınca CHP'ye girmiş ve Aydın milletvekili olmuştur.1945 senesine kadar TBMM’de komisyon raportörlüğü yapan Adnan Menderes, o yıl Saracoğlu Hükümeti’nin getirdiği Toprak Kanunu Tasarısı'nı şiddetle reddederek, komisyondan istifa etti. Celal bayarında hem partiden hem milletvekilliğinden istifa etmesi Demokrat Partinin kurulmasına sebep olmuş ve 7 ocak 1946da Demokrat Parti kurulmuştur.
14 mayıs 1950 seçimlerinde DP oyların 53,5’ini alarak iktidar oldu. 10 senelik DP iktidarının tek başbakanı oldu ve o döneme damgasını vurdu. Bu zaman içinde Türkiyenin iç ve dış siyasetinde bir çok gelişme yaşanmıştır.27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan askeri darbeyle iktidardan indirildi ve Yassıadaya hapsedildi.Daha sonra Yüksek Adalet Divanınca İdama mahkum edilmiştir.

27 Ekim 2015 Salı

BİLİM DÜNYASININ DEVİ ALBERT EİNSTEİN KİMDİR?

Bilimin üstadı olan Albert Einstein kimdir ?
Albert Einstein 14 mart 1879 yılında Almanyanın Ulm kentinde dünyaya gelmiş, bilim dünyasına ışık tutacak olan bu cocuk ufakken çevresindekileri birçok hayal kırıklığına uğratmış 3 yaşına kadar zar zor konusabilirmiş hatta bazı sebeplerden dolayı okulu bırakmıştır.
Einstein Zürih Politenik Enstitüsünü bitirip Bernde bir patent dairesinde çalışırken bir yandan da dünyada çığır açacak makalelerini yayımlamıstır.
Einsteinın Bilime olan katkılarına geçmeden önce biraz kişiliği hakkında bilgi verelim; Albert Einstein espirili, neşeli, kahkahalarıyla tanınan ve bir o kadarda alcak gönüllü kibirsiz ve gösterişten hoşlanmayan biriydi..
Gelelim Einsteinın Bilime yaptığı katkılara; bilime birçok katkıda bulunmuş birçok makale yazmıştır ancak biz bunlarin en önemlilerini bahsedeceğiz.
Einstein Princeton Enstitüsünde göreve başladığında 55 yaşında idi ve hayata gözlerini yumana kadar burada "Bileşik alan teorisi kurami" üzerine çalışmalar yapmıştır.

Einstein; Faraday, Maxwell, Newton'dan etkilemiştir. 1905 yılında patent dairesinde memur iken Dünyayı sarsacak 3 makale yayımladı demiştik bunlardan ilki; Brown hareketleriyle ilgili olandır. Bu makalede o zamana kadar cevap bulunamayan ( İskoç botanikçi Robert Brown'ın mikroskopla polenleri incelerken polen taneciklerinin su içinde gelişi güzel hareket ettiğini görmüş ve bu olayı yıllarca açıklamamıstır.) olayın su taneciklerinin birbirleriyle çarpışması sonucu gerçeklestigini açıklamıştır.
İkinci makalesinde ise Fotoelektrikle ilgilenmiş Quantum teorisine katkıda bulunmuştur ve bu çalışmalarıyla 1921 yılında Nobel fizik ödülüne layık görülmüştür.
Üçüncü makalesinde ise Hareket eden cisimlerin elektrodinamiği üzerinedir. Einstein Fizik alanındaki çalışmalarıyla modern bilimi etkilemiştir.
Bilime çok büyük katkıda bulunan ve bilimin üstadı dedigimiz Albert Einstein 18 Nisan 1955 yılında vefat etmistir.

19 Ekim 2015 Pazartesi

Muhsin YAZICIOĞLU

Muhsin YAZICIOĞLU
54 yılında Şarkışla’nın Elmalı köyünde doğan Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla’da, üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde yapmıştır. 1968’de cemiyetçilik çalışmalarına başlayan, Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketi’ne katılan, üniversite eğitimi için 1972’de Ankara’ya geldikten sonra da, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev yapmaya başlayan Yazıcıoğlu, sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’nda bulundu. Yazıcıoğlu, 1978’de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği’ nin de kurucu Genel Başkanı oldu.
1978’de Balgat Katliamı sanıklarından Abdullah Çatlı ve Mustafa Pehlivanoğlu yakalanınca, “Ankara’ya geldiklerinden bir saat kadar sonra şubeye telefon açarak, Bu size son ihtarım. Abdullah Çatlı’yı bırakmazsanız Ankara’nın 150 yerinde bomba patlatacağız diyerek emniyeti tehdit etmiştir.
1980 yılına kadar MHP’de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980’den sonra MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nda yargılandı. 7,5 yıl Mamak Cezaevi’nde kalan Yazıcıoğlu, bu davadan herhangi bir ceza almadı. Burada “Üşüyorum” adlı bir şiir yazmıştı.
Yazıcıoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra, cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı’nın başkanlığını yaptı. Yazıcıoğlu, 1987’de Milliyetçi Çalışma Partisi’ne (MÇP) girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu. 20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde, Refah Partisi (RP), Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi’nin (IDP) oluşturduğu ittifak bünyesinde milletvekili adayı olan Muhsin Yazıcıoğlu, Sivas’tan milletvekili seçildi.
Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992’de, “içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı” gerekçesiyle 5 milletvekili arkadaşı ile beraber MÇP’den ayrıldı. Muhsin Yazıcıoğlu, 29 Ocak 1993’de, MÇP’ den ayrılan bir grup arkadaşı ile beraber Büyük Birlik Partisi’ni (BBP) kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu. 24 Aralık 1995’te yapılan erken genel seçimlerinde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden parlamentoya giren Yazıcıoğlu, 28 Şubat 1996’da ANAP’tan istifa ederek, BBP’ye döndü. 8 Ekim 2000 tarihindeki 4., 20 Temmuz 2003 tarihli 5. ve 30 Nisan 2006 tarihli 6. Olağan ve 15 Nisan 2007 tarihli 2. Olağanüstü Büyük Kurultaylarda yeniden genel başkan seçilen Yazıcıoğlu,evli ve iki çocuk babasıdır. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Sivas’tan Bağımsız Milletvekili olarak TBMM’ye girmiştir ve tekrardan seçimlerden önce bıraktığı BBP Genel Başkanlığına seçilmişti. 25 Mart 2009 Çarşamba günü Kahramanmaraşın Göksun ilçesinde meydana gelen helikopter kazasında vefat etmiştir.