İlginç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İlginç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2015 Cumartesi

Ülkemizdeki Vahşi Kediler

Ülkemizdeki Vahşi Kediler



Vahşi kediler insanoğlunun tarih boyunca ilgisini cekmiş, halada çekmeye devam etmektedir.. Bugün ülkemizde vaşak, karakulak, saz kedisi, yaban kedisi ve iran leoparı olmak üzere beş vahşi kedi türü yaşamlarını zor koşullar altında devam ettirmeye çalışmaktadır. Zor koşul derken kötü hava koşullarından, avdan değil insan kaynaklı nedenlerden söz ediyoruz. Yaşam alanlarının daralması ve tarımda kullanılan zehirler ülkemiz vahşi kedilerinin soyunu tehdit ediyor. Vahşi kedilerle bilimsel araştırma yapmak kolay değil. Elosistemdeki sayılarının doğal olarak az olması, gece aktif olmaları ve kendilerini iyi gizlemeleri gibi nedenlerden dolayı kesin bilgi elde edilemiyor. Tavşanlar, küçük memeliler, yakalayabildikleri kuşlar,yılanlar ve kertenkeleler başlıca besinlerini oluşturuyor.
Vaşak (Lynx lynx)
Ülkemizde vahşi kediler arasında en bilinenirdir diyebiliriz. İnsanlardan uzak durmayı ve gece avlanmayı tercih ederler. Son zamanda fotokapan yöntemiyle görüntü alınan vahşi kedilerin başında gelir. Hafif sarımsı bej deri üzerinde çok sayıda benek vardır. Kendilerinden 3-4 kat büyükolan hayvanlara saldırabilirler. Ülkemizde parçalı yayılış gösterirler.
Saz kedisi (Felis silvestris)
Saz kedisi uzun bacaklı bir kedi türüdür. Boyu 50-75cm, kuyruğu ise 25-29cm kadardır. rengi genelde kum grisi ve sarımsıkahverengi arasında değişir. Kulak ucunda kıl vardır. Ormanlık alanlarda, sulak alanların kenarlarında ve çevresinde, çamurlu yerler ve saz bitkilerinin sık görüldüğü yerlerde yaşarlar. Saz kedileri terkedilmiş tilki, oklu kirpi ve porsuk yuvalarını kullanır. Beslenirken büyük kedilerin aksine çömelerek beslenirler.
Yaban kedisi (Felis chaus)
Ev kedilerinin vahşi olarak yaşayanıdır. Ev kedilerinden farkı; bacakları daha uzundur, kuyruklarında 3-5 halka bulunur, kuyrukları daha gürdür, vücutlarında kızılımsı renkte bölgeler bulunur ve kuyruk ucu genişleyerek biter. Kayalık ve ormanlık alanlarda yaşarlar.
Karakulak (Caracal caracal)
Kulak uçlarında siyah püskül en belirgin özelliklerindendir. Karakulaklar çevil kedilerdir ve iyi sıçrarlar. Özellikle kuş avlarken yükseğe zıplamalarıyla blinirler. Sırt kısımları kırmızımsı kahverengi, boyun karın ve bacaklarının iç kısımları beyazdır. Üst dudaklarının yan tarafında geniş siyah bir benek ve gözlerinden burnuna kadar uzanan siyah bir çizgi bulunur. Makiliklerde, çalılıklarda, kayalık alanlarda ve sıcak ve kurak iklimli yerlerde yaşarlar. Kendilerinden 2-3 kat büyük hayvanlara saldırabilirler.
İran leoparı (Panthera pardus saxicolor)
Soyları uzun süre önce tükendiği bilinmektedir fakat son yıllarda tekrar görülmeye başlanmıştır. Bu leoparın iranda yaşayanın bir alt türü olduğu genetik çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Ülkemizde az da olsa yaşadıkları bilinmektedir. En son 2013 yılında Diyarbakırda birtanesi bulundu.
Kaynak: Bilim ve Teknik Aralık 2015.

7 Kasım 2015 Cumartesi

Feleğimizi Şaşırtan Osmanlı Tokadı NEDİR ?

Feleğimizi Şaşırtan Osmanlı Tokadı NEDİR ?



Osmanlı Tokadı nedir ?

   Halk arasında "Osmanlı Tokadı" olarak adlandırılan ve yediğimiz zaman insana feleğini şaşırtan bu tokat, Osmanlı ordusunda silahsızken yada görevdeyken düşmanı alt etmek için kullanılan bir vuruştur. Aslında Osmanlı tokadı dövüş sanatlarından farksızdır. Günümüzün aksine bu tokadı herkes atamazdı. Bu tokadı atan kişiler özel eğitimlerden geçerler, özel olarak beslenirlerdi. Bu eğitimli kişilere "Delibaş" denmekteydi. Tokadın daha çok hasar vermesi için elleriyle mermer döverlerdi.

Peki bu Osmanlı Tokadı Ne İçin Atılırdı ?
 Genelde savaş zamanı askerler silahlarını ellerinden düşürdüklerinde bu tokadı atarlardı. Çok şiddetli atıldığında bayılmalara hatta ölümlere neden olurdu. Ayrıca atların daha hızlı koşmaları için atlara atılırdı.

Gelelim Osmanlı Tokadı Nasıl Atılır ? 

 Tabiki Osmanlı tokadı öyle rastgele atılmazdı. Her dövüş sanatı gibi bununda bir tekniği vardı. Tokat, el ve kol hizasız biçimde omuzlardan geriye açılarak hedefe en şiddetli darbeyi indirecek şekilde atılırdı. Bu tokadın püf noktası el ıslatılarak atılmasıydı, düşmana daha büyük acı veriyordu.

Son Olarak Tokat Nerelere Atılır ?

 Enseye ve yanağa atılır özellikle enseye atılan ölümcül hasarlar verirdi. Ayrıca yapılan kazı ve araştırmalarda tokadın sadece enseye ve yanağa atılmadığı vücudun bir çok yerine atıldığı tespit edilmiştir.
  Bu tokat ortaya çıktığı ilk zamanlarda her kesin atabildiği bir tokat olmadığından bahsetmiştik, fakat daha sonraları halk arasında yayılmaya başlamış, Kabadayılar ve diğer insanlar tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Hatta kavgalarda en hızlı ve önce bu tokadı atan kavganın kazananı olurdu. Bir süre sonra bu insanlar arasında "Racon" haline gelmiştir.

22 Ekim 2015 Perşembe

OSMANLI PADİŞAHLARI HAKKINDA BİLİNMEYEN İLGİNÇ BİLGİLER

OSMANLI PADİŞAHLARI HAKKINDA BİLİNMEYEN İLGİNÇ BİLGİLER




--Osmanlı padişahları 36 tane’dır. Bazı padişahlar ikişer defa tahta çıktığı için saltanat değişikliği 39’u bulmuştur. İkişer defa saltanatta bulunanlar Murat II, Mehmet II ve Mustafa I’dir.

--Padişahların ilk 8’i halife ünvanına sahip değildi. Ondan sonraki 28 tane Osmanlı padişahı hem halife hem de padişah ünvanını taşımışlardır.

--Şair padişahların şiirlerinde ve divanlarında kullandıkları takma adlar şunlardır: II. Murat «Muradı»; Fatih Sultan Mehmet «Avni»; II. Bayezit «Adni»; I. Selim «Selimi»; I. Süleyman «Muhibbi»; II. Selim «Selimi»; III. Murat «Muradı»; III. Mehmet «Adli»; I. Ahmet «Bahtı»; II. Osman «Faris/ Farisi»; IV. Murat «Muradi»; II. Mustafa «İkbali»; III. Ahmet «Necibi»; I. Mahmut «Sebkati»; III. Mustafa «Cihangir»; III. Selim «İlhami»; II. Mahmut «Adli.»

--En çok yaşayan hükümdar 78 yaşında ölmüş olan Orhan Gazi’dir. En genç ölen padişah ise 18 yaşında şehit edilmiş olan II. Osman (Genç Osman)’dır.

--Tahta çıkış bakımından en yaşlı padişah 65 yaşında padişah olan V.Mehmet en genci de 7 yaşında tahta çıkan IV. Mehmet’tir.

--Tahtta en uzun kalan padişah Kanuni Sultan SÜleyman’dır. Saltanatı 45 yıl, 11 ay, 7 gün sürmüştür. En kısa saltanat da V. Murat’ın 93 günden ibaret saltanatıdır.

--Osman Gazi’den Kanuni’ye kadar ilk 10 padişah ordunun başında başkumandan olarak bütün seferlere katılmışlardır. Bu askeri geleneği ilk bozan II. Selim (Sarı Selim)’dir. Ondan sonra yalnız III. Mehmet, II. Osman, IV. Murat, IV. Mehmet, II. Mustafa savaşa gitmiştir. Ötekilerinden bazıları ordu ile hareket etmişlerse de savaş meydanlarına gitmemişlerdir. Bu duruma göre fiilen savaşmış olan Osmanlı padişahları 15’ten ibarettir. Geri kalan yirmi biri savaş görmemiştir.

--Gerileme Devri’nde bazı padişahlara savaşa girmedikleri halde ordunun kazandığı zaferlerden dolayı fetva ile gazi’lik unvanı verilmiştir. Bu padişahlar, sırası ile şunlardır: I. Mahmut, III. Mustafa, I. Abdülhamit, III. Selim, II. Mahmut, Abdülmecit, II. Abdülhamit, V. Mehmet.

--Sekiz padişah eceliyle ölmemiştir. Bunlardan I. Murat savaş meydanında şehit olmuş, Fatih’le II. Bayezit bir rivayete göre zehirlenmiş, 
Genç Osman’la III. Selim öldürülmüş, I.İbrahim ile IV.Mustafa da tahttan indirildikten sonra fetva ile idam edilmişlerdir. Abdülaziz de ya öldürülmüş ya da kendini öldürmüştür.

--Yedi padişahın ölümü bir müddet gizli tutulmuştur. Bunlardan I. Mehmet’in 41 gün, II. Murat’ın 15 gün, Fatih’in 1 gün, Yavuz’un 9 gün, Kanuni’nin 48 gün, II. Selim’in 7 gün, III. Murat’ın 11 gün ölümü gizli tutulmuştur.

--Padişahlar içinde en çok çocuğu olan III. Murat’tır. Kız ve erkek çocuklarının 100-130’u bulduğundan bahsedilir.

--Fatih devrinden itibaren kanunlaşan şehzade idamı geleneği I.Ahmet devrinde kaldırılmıştır. Ondan önce yalnız Kanuni ile II. Selim tahta çıkışlarında kardeş kanı dökmemişlerdir. Çünkü bunların öldürecek kardeşleri yoktu.

--I. Ahmet’in hayatında 14 rakamının birleştiği noktalar vardır: Hicri takvim hesabı ile 14 yaşında 14. padişah olarak tahta çıkıp 14 yıl saltanat sürdükten 32 (yani 2 kere 14) yıl yaşadıktan sonra ölmüştür.

--I.İbrahim tarihte “Deli İbrahim” diye anılır. Çünkü süse pek düşkündü. Bu arada samur kürke büyük merak sarmıştı. Sakalına inci dizdirdiği de söylenir. «Deli» İbrahim bu zevk düşkünlüğü dolayısı ile devlet hazinesini çılgınca harcamıştır. Birtakım üfürükçüler bu arada Cinci Hoca da bu padişahın devrinde türemiştir.

--IV. Murat, Osmanlı padişahlarının en zalimidir. Ünlü tarihçi Hammer’in yazdığına göre 7 yıl içinde 20.000 kişiyi idam ettirmiştir.

--Osmanlı tarihinde gelip geçmiş 203 sadrazamdan 44’ü padişahların emriyle öldürülmüştür Padişah emriyle ilk öldürülen sadrazam Fatih’in veziri Çandarlı Halil Paşa’dır.