Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ekim 2016 Salı

TARİHİ BAŞKENT İZNİK GEZGİNBİLGİ #2

        TARİHİ BAŞKENT İZNİK


Tarihi başkent izniği gezdik ve gördüklerimizi sizler için derlediği iyi seyirler..

https://youtu.be/E3TrJvCbSkU

Merhabalar arkadaşlar kanalımızın izlenme istatistiklerine baktığımız da videolarımızı izleyen kişilerin abone olmayan takipçilerimiz olduğu görülmektedir.. youtube kanalımıza abone olursanız videoları daha yakından takip edebilirsiniz ☺ Bu linke tıklayarak abone olabilirsiniz..
https://m.youtube.com/channel/UCABbhM9Bn-s03qWAiqjKsRQ



24 Haziran 2016 Cuma

REFERANDUM NEDİR ? HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR ?

REFERANDUM NEDİR ?
   Sözlük anlamı "Halk oylaması" olan referandum; Anayasa değişikliği , yasaların kabulü gibi durumlarda halkın görüşünün alınması için yapılan oylamadır.
   Halkın isteğinin kararı direk etkilediği bu uygulama Demokrasinin güzel bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
   Referanduma benzer bir diğer kavram iste Plebisittir. Bu iki kavram arasında ki fark, Plebisit de tek bir durum halka sunulur, Referandumda ise birkaç durum halka sunulabilmesidir. Bu yüzden Plebisit "Güven Oylaması" olarak da ifade edilebilir. Buradan da anlaşıldığı gibi bu iki kavram genelde beraber kullanılır.
   Plebisit kelimesi Latince "Plebiscitum" kelimesinden gelir, Referandum ise Latince "Referre" kökünden türemiş bir kelimedir.
   Sonuç olarak Referandum dünyanın bir çok ülkesinde kullanılmış ve kullanılmaktadır. En son İngiltere de milyonlarca seçmen ülkenin AB den çıkıp çıkmaması(Brexit) için sandık başına gitmiş ve AB den ayrılma yönünde oy kullananların oranı % 51.7 olarak sonuçlanmıştır.
   

23 Aralık 2015 Çarşamba

TELEFONLA SÜPER FOTOĞRAF ÇEKMENİZİ SAĞLICAK #7 İPUCU

Teknolojinin gelişmesiyle elimizdeki cep telefonları  birer fotoğraf makinası rolü üstlenmeye başladı  fakat bir çoğumuz hala güzel  fotoğraflar çekmekte zorlanıyoruz.
Yeni nesil cep telefonları fotoğraf makinelerinin olmadığı durumlarda imdadımıza yetişen  biçilmiş kaftanlar, peki cep telefonu ile kaliteli ve güzel fotograflar nasıl  çekebiliriz.
Şimdi size vereceğimiz 7 ipucu sayesinde artık cep telefonunuzla mükemmel kareler yakalayıp fotograf çekmekten zevk alacaksınız..


1- Fotoğraf çekilecek mekan kalabalık ise çekilecek nesne yada kişiye bir iki boy kadar yaklaşınız. Bir veya iki kisinin fotografını çekecekseniz telefonu dik konumda tutarak çekmeniz fotoğrafın güzel çıkmasında etkili olacaktır.

2- Telefonun dijital zoom'unu kullanmamaya çalışın, bunun yerine kendiniz ileri yada geri giderek pozu ayarlamaya çalışın. Bu teknik fotoğrafın bulanıklığını önler.

3- Çekeceğiniz obje yada insanı tam karşıdan flaş ile çekmeyin ayrıca güneş ışığının direk yüze vurmamasına dikkat edin.

4- En basit fakat akla gelmeyen yöntem  ise telefonların lenslerini temizleyerek fotograf çekmektir.

5- Fotoğraf çekerken telefonu tek elle tutmamaya özen gösterin çünkü tek elle çekilen fotoğraf bulanık çıkabilir.

6- Geceleri flaşla çekim yaparken kırmızı gözlerden kurtulmak için kırmızı göz ayarını kullanabilirsiniz.

7- Zamanlayıcıyı kullanmanız titreşimin olmadığı yani net fotoğraflara sahip olmanızı sağlayacaktır.


28 Ekim 2015 Çarşamba

En büyük korkumuz MATEMATİK !!!

En büyük korkumuz MATEMATİK !!!
Beynimizde şimşekler çaktıran gözümün koktuğu Matematik nedir ? Matematiğin sözlükteki anlamıyla başlayalım.. Matematik, sayma, ölçme, cisimlerin şekillerini tanımlama gibi temel işlemlerden ortaya çıkan ve yapı, düzen ve ilişkileri inceleyen bilim dalıdır ayrıca Mantıksal irdeleme ve nicel hesaplamaları konu alan matematik, idealleştirme ve soyutlamalara dayanır. Matematik kelimesinin kökeni eski yunancadan gelmektedir ve eski yunancada ki anlamı ise "BEN BİLİRİM" dir.
Tarihin en eski bilim dallarından olan Matematik günümüze değin büyük gelişmeler gösterdi.Bu yüzden tanımını yapmak matematiğin ne olduğunu söylemek birkaç cümleyle olacak bir iş değildir.
Matematiğin Özelliklerini birkaç madde de sıralamak gerekirse;
1-Matematik; Bütün bilimlerin temeli ve kaynağıdır.
2-Kullanışlı ve Evrensel bir dil ve kültürdür.
3-İnsanların ortak düşünce aracıdır.
4-Ölçülenbilen nicelikler bilimidir.
5-Şekilleri,sayıları inceleyen ve aralarındaki ilişkileri kuran bilimdir.

Gelelim matematikten niye korkarız..
Matematik Kapalı bir kutu gibidir, Nasıl kapalı bir kutuya dışarıdan baktığımızda içindekinin ne olduğunu anlayamayız işte matematikte aynı bunun gibi dışarıdan bakan bi insan matematiğin güzelliği, insana sağladığı merak duygusunu araştırdıkça derinlere indikçe verdiği mutluluğu anlayamaz. Matematikten korkmamızın sebebi de kutuyu açıp o sonsuz bilgiye kendimizi bırakmadığımızdandır.
Matematik nedir?

Bu aşamada öğretmenlere yani eğitimcilere düşen görev bizlerin bu kutuyu açıp matematiğin sonsuz dünyasını keşfetmemizi sağlamalarıdır.Her yaşta matematik öğrenilmez,bazı yönleriyle soyut bir bilim olduğundan çocuk daha somut işlemler dönemindeyken (7-12) soyut bilgileri çocuğa vermeye çalışmak boşa kürek çekmek gibi bişidir ve hiçbir mantığı yoktur.Böyle durumlarda çocuğun üzerine çok gidilmesi çocuğun matematikten soğumasına ve ileri ki zamanlarda matematikten korkmasına sebep olacağı unutulmamalıdır. Bir diğer dikkat edilmesi gereken husus ise "Çocuk matematiğe değil,Matematik çocuğa getirilmeli sevdirilmelir."
Matematik korkumuzun bir diğer sebebi de "Sınanma kaygısı" dır.Başkaları tarafından Aaa bak bu çocuk çok zeki gibi sözcükler duymanın başında matematikten başarı notu gelmektedir.Örneğin anne ve babalarımız karnemizi verdiğimizde ilk matematik notumuza bakarlar ve bu notun zeka seviyemizi gösterdiğine inanırlar.
Matematik başarısı insanların gözünde çok değeri ama çocuğun başarısı düşük, ayrıca çocuklarda matematiği kendi kişiliklerinin karşılığı olarak görmektedirler. Dünyanın neresinde olursanız olun hangi matematik öğretmenine sorarsanız sorun Matematik korkusunun sebebini "KAYGI VE KORKU" olarak nitelendirecektir.
Matematik

Sonuç olarak biz öğrencilere düşen görev matematiğin o kapalı kutusunu açıp o sonsuz dünyaya dalmak, ailelerimize ve öğretmenlerimize düşen görev ise bizlere bu korku ve kaygıyı yaşatmayacak bir şekilde matematiği sevdirerek onu günlük hayatımızla ilişkilendirerek bizlere öğretmenleridir.
Herkes kendir görevini yapsa Matematik korkusu diye birşey kalmayacak matematik başarısı üst düzeylere çıkacaktır..


22 Ekim 2015 Perşembe

OSMANLI PADİŞAHLARI HAKKINDA BİLİNMEYEN İLGİNÇ BİLGİLER

OSMANLI PADİŞAHLARI HAKKINDA BİLİNMEYEN İLGİNÇ BİLGİLER




--Osmanlı padişahları 36 tane’dır. Bazı padişahlar ikişer defa tahta çıktığı için saltanat değişikliği 39’u bulmuştur. İkişer defa saltanatta bulunanlar Murat II, Mehmet II ve Mustafa I’dir.

--Padişahların ilk 8’i halife ünvanına sahip değildi. Ondan sonraki 28 tane Osmanlı padişahı hem halife hem de padişah ünvanını taşımışlardır.

--Şair padişahların şiirlerinde ve divanlarında kullandıkları takma adlar şunlardır: II. Murat «Muradı»; Fatih Sultan Mehmet «Avni»; II. Bayezit «Adni»; I. Selim «Selimi»; I. Süleyman «Muhibbi»; II. Selim «Selimi»; III. Murat «Muradı»; III. Mehmet «Adli»; I. Ahmet «Bahtı»; II. Osman «Faris/ Farisi»; IV. Murat «Muradi»; II. Mustafa «İkbali»; III. Ahmet «Necibi»; I. Mahmut «Sebkati»; III. Mustafa «Cihangir»; III. Selim «İlhami»; II. Mahmut «Adli.»

--En çok yaşayan hükümdar 78 yaşında ölmüş olan Orhan Gazi’dir. En genç ölen padişah ise 18 yaşında şehit edilmiş olan II. Osman (Genç Osman)’dır.

--Tahta çıkış bakımından en yaşlı padişah 65 yaşında padişah olan V.Mehmet en genci de 7 yaşında tahta çıkan IV. Mehmet’tir.

--Tahtta en uzun kalan padişah Kanuni Sultan SÜleyman’dır. Saltanatı 45 yıl, 11 ay, 7 gün sürmüştür. En kısa saltanat da V. Murat’ın 93 günden ibaret saltanatıdır.

--Osman Gazi’den Kanuni’ye kadar ilk 10 padişah ordunun başında başkumandan olarak bütün seferlere katılmışlardır. Bu askeri geleneği ilk bozan II. Selim (Sarı Selim)’dir. Ondan sonra yalnız III. Mehmet, II. Osman, IV. Murat, IV. Mehmet, II. Mustafa savaşa gitmiştir. Ötekilerinden bazıları ordu ile hareket etmişlerse de savaş meydanlarına gitmemişlerdir. Bu duruma göre fiilen savaşmış olan Osmanlı padişahları 15’ten ibarettir. Geri kalan yirmi biri savaş görmemiştir.

--Gerileme Devri’nde bazı padişahlara savaşa girmedikleri halde ordunun kazandığı zaferlerden dolayı fetva ile gazi’lik unvanı verilmiştir. Bu padişahlar, sırası ile şunlardır: I. Mahmut, III. Mustafa, I. Abdülhamit, III. Selim, II. Mahmut, Abdülmecit, II. Abdülhamit, V. Mehmet.

--Sekiz padişah eceliyle ölmemiştir. Bunlardan I. Murat savaş meydanında şehit olmuş, Fatih’le II. Bayezit bir rivayete göre zehirlenmiş, 
Genç Osman’la III. Selim öldürülmüş, I.İbrahim ile IV.Mustafa da tahttan indirildikten sonra fetva ile idam edilmişlerdir. Abdülaziz de ya öldürülmüş ya da kendini öldürmüştür.

--Yedi padişahın ölümü bir müddet gizli tutulmuştur. Bunlardan I. Mehmet’in 41 gün, II. Murat’ın 15 gün, Fatih’in 1 gün, Yavuz’un 9 gün, Kanuni’nin 48 gün, II. Selim’in 7 gün, III. Murat’ın 11 gün ölümü gizli tutulmuştur.

--Padişahlar içinde en çok çocuğu olan III. Murat’tır. Kız ve erkek çocuklarının 100-130’u bulduğundan bahsedilir.

--Fatih devrinden itibaren kanunlaşan şehzade idamı geleneği I.Ahmet devrinde kaldırılmıştır. Ondan önce yalnız Kanuni ile II. Selim tahta çıkışlarında kardeş kanı dökmemişlerdir. Çünkü bunların öldürecek kardeşleri yoktu.

--I. Ahmet’in hayatında 14 rakamının birleştiği noktalar vardır: Hicri takvim hesabı ile 14 yaşında 14. padişah olarak tahta çıkıp 14 yıl saltanat sürdükten 32 (yani 2 kere 14) yıl yaşadıktan sonra ölmüştür.

--I.İbrahim tarihte “Deli İbrahim” diye anılır. Çünkü süse pek düşkündü. Bu arada samur kürke büyük merak sarmıştı. Sakalına inci dizdirdiği de söylenir. «Deli» İbrahim bu zevk düşkünlüğü dolayısı ile devlet hazinesini çılgınca harcamıştır. Birtakım üfürükçüler bu arada Cinci Hoca da bu padişahın devrinde türemiştir.

--IV. Murat, Osmanlı padişahlarının en zalimidir. Ünlü tarihçi Hammer’in yazdığına göre 7 yıl içinde 20.000 kişiyi idam ettirmiştir.

--Osmanlı tarihinde gelip geçmiş 203 sadrazamdan 44’ü padişahların emriyle öldürülmüştür Padişah emriyle ilk öldürülen sadrazam Fatih’in veziri Çandarlı Halil Paşa’dır.